Galatasaray
Galatasaray Spor Kulubü, merkezi İstanbul'da olan, özellikle futbol şubesiyle ünlü, Türk spor kulübüdür.
1905 yılında Ali Sami Yen ve arkadaşları tarafından, öğrenci oldukları Galatasaray Lisesi'nde kurulan kulüp, futbol branşında şu ana kadar 16 kez Türkiye Ligi şampiyonu olmuş; 2000 yılında da UEFA Kupası ve Süper Kupa'yı kazanmıştır. Galatasaray ayrıca Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu (International Federation of Football History & Statistics) tarafından yapılan istatistik çalışmasında, 2001 Ocak ayında "Dünyanın en iyi futbol kulüpleri" sıralamasında 1. sıraya yükselmiş ve dünyadaki seçkin futbol kulüpleri arasındaki yerini almıştır.
Galatasaray UEFA Kupası'nı yenilmeden ve Şampiyonlar Ligi gruplarını 3. olarak bitirip kazanan tek takımdır. 1999-2000 yılında, UEFA Kupası finalinde İngiltere'nin Arsenal kulübünü penaltılarla yenerek, bir Avrupa Kupası kazanan ilk ve tek Türk futbol kulübü olmuştur. Galatasaray aynı yıl; Super Kupa'yı da Real Madrid'i 2-1 yenerek kazanmıştır. Avrupa'da en fazla başarı yakalamış Türk takımı olan Galatasaray'ın Avrupalı rakiplerine oranla mütevazı olarak görülen kadrosuyla kazandığı UEFA Kupası ve Süper Kupa dünyada büyük bir başarı olarak görülmüş, böylece Galatasaray adı tüm dünya tarafından tanınan bir marka hâline gelmiş ve kulüp dünya çapında büyük bir taraftar topluluğu kazanmıştır.
Ali Sami Yen Stadı'nın yerine, yapılan anlaşma gereği Seyrantepe'ye 49 yıllığına Galatasaray'a kiralanan bir stat yapılacaktır. Stadyumun ismi yine "Ali Sami Yen" olacaktır. Stadyum tamamlandığında çatısı açılıp-kapanabilir 52.000 kişilik kapasitesiyle, Avrupa'nın en modern 5 futbol tesisinden biri olacaktır. Galatasaray'ın futbol karşılaşmalarını 2009-10 sezonunda itibaren burada yapacağı öngörülmektedir. Stadyumdan yıllık en az 35 Milyon USD gelir beklenmektedir. Stadyumun yapımını TOKİ üstlenmiştir. İhaleyi 24 Eylül 2007 günü Eren Talu-Alke Ortak Girişim Grubu almıştır. Temel atma töreni 13 Aralık 2007 de olmuştur. Stadın 2009 yılının Eylül ayında Galatasaray a teslim edilmesi beklenmektedir.
Tarihi
Kuruluşu
Galatasaray 1905 yılının sonbaharında; Galatasaray Lisesi öğrencileri tarafından bir futbol kulübü olarak kurulur, ancak daha öncesinde de Galatasaray Lisesi'nde diğer sporlar da yapılmaktaydı.
II. Beyazıt tarafından 1482'de kurulan mektep; adını kurulduğu bölgeden almaktadır. Ancak Hürrem Sultan tarafından Kanuni Sultan Süleyman öldükten sonra kapattırılan okul; Lale Devri öncesinde tekrar açılmış ve sonrasında tekrar kapattırılmış; en son da Osmanlı İmparatorluğu'nda Sultan Abdülaziz döneminde 1 Eylül 1868'de tekrar açılmıştır. Bu dönemde; Beden Eğitimi dersi jimnastikçi Monsieur Curel tarafından modern aletlerle verilmektedir. 1870 yılında Kâğıthane'de bir idman bayramı düzenlenir. Başarılı sporcular çeşitli madalyalar kazanır ve öğrencilere kuzulu pilav verilir. Gelecekte de bu gelenek yerini; Galatasaray Pilavı'na bırakacaktır.
Monsieur Curel'den sonra; Monsieur Moiroux, Signor Martinetti, Stangali de jimnastik, atletizm, yüzme, kürek vb. sporları ilk defa başlatmış olurlar. Faik Üstünidman önderliğinde; izcilik, tenis ve hokey gibi sporları da öğrenen öğrenciler; yine Üstünidman'ın desteklemesi ile futbol ile tanışır. Ancak; bu dönemde futbolun kurallarını tanımazlar.
1901'de İstanbul'da yaşayan James Lafontaine ve Horace Armitage isimli iki İngiliz; yabancılardan oluşan Kadıköy Futbol Kulübü'nü kurarlar; ancak anlaşmazlıklar sonrasında da 1903'de Moda Kulubü'nü kurarlar. Strugglers, Elpis ve Imogen'in de birleşimiyle; İstanbul Futbol Birliği'nin kurulması ardından; Papazın Çayırı denen yerde Union Club-İttihat Spor sahası olarak karşılaşmalara başlamışlardır.
Bu dönemde futbol yabancılar tarafından İstanbul'da oynanmaktadır; ve bu konuda Galatasaray Lisesi öğrencileri bir girişimde bulunur. 1 Ekim 1905 tarihinde; Mehmet Ata Bey'in dersi sırasında arkadaşlarıyla konuşan Ali Sami Yen; bir futbol kulübü kurmaya karar verir. Asım Sonumut, Reşat Şirvani, Refik Cevdet Kalpakçıoğlu, Abidin Daver ve Kamil Bey'in de ortaklığıyla; Refik Cevdet Kalpakçıoğlu asbaşkanlığında kulüp kurulur.
Ayrıca bakınız: Galatasaray'ın kurucu listesi
Bu dönemde oyunculardan her hafta birer kuruş toplanır, başkan Ali Sami Yen de futbol topuyla ilgilenirdi. Hatta domuz yağı ile temizlenen futbol topu hasar görünce; Ali Sami Yen ayakkabasının bir parçasını keserek yama yapmıştır. Cevdet Kalpakçıoğlu da formaları yıkardı. Kulübün ilk isminin Gloria ya da Audace koyulması istenmiştir; ancak takımın oynadığı ilk maçında Rum rakibini 2-0 yenerken seyircilerin onlardan "Galata Sarayı efendileri" diye söz etmesiyle bugünkü isim doğmuştur. Ali Sami Yen tarafından söylenen bir söz; Galatasaray Spor Kulübü'nün kuruluş ve varoluş amacını belirleyecektir:
“ Maksadımız İngilizler gibi toplu bir hâlde oynamak, bir renge ve bir isme mâlik olmak ve Türk olmayan takımları yenmek.
Günümüzde yaygın olarak bilinen Galatasaray ambleminin aksine, ilk amblem ağzında futbol topu taşıyan kanatları gerili bir kartalı içeriyordu. Ancak Galatasaray Lisesi öğrencilerinden 333 Şevki Ege tarafından çizilen bu kompozisyon benimsenmeyince kenara itildi.Bugünkü amblem ise 1923 yılında yine lise öğrencilerinden 74 Ayetullah Emin tarafından çizilmiştir. Yeni çizim, geometrik çizgilerin uyumlu kullanılmasıyla içiçe geçmiş sarı-kırmızı renklerde "GS" harflerini içermektedir. İlk olarak Ayetullah Emin ve Şinasi Şahingiray tarafından çıkarılan haftalık bir mecmuada kullanılan bu kompozisyon, çok beğenilir. Bunun üzerine resmi amblem olarak kabul edilmesi için teklif yapılır. Teklif alkışlar arasında ittifakla kabul olunur.
İşte bu amblem o günlerde mektup kağıtlarına, zarflara ve lise ceketlerine işlenmeye başlar ve günümüze kadar gelir.[1]
Renkleri
Galatasaray'ın ilk renkleri kırmızı - beyaz'dır. Ancak Osmanlı İmparatorluğu'nun giderek yükselen bir Türkçülük hareketinden korkması ile; bu renklerin kullanılması yasaklanır. Bunun üzerine; Ali Sami Yen'in deyimiyle bir çok dükkân gezilerek "vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı" ve "içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı" renkleri Galatasaray ile buluşur. Bunun yanı sıra; kuruculardan Bekir Sıtkı Bircan da; Gül Baba'nın II. Bayezit'e verdiği sarı kırmızı güllerden esinlendiğini söyler.
Eski şekli ile GS Amblemi
Yeni şekli ile Gs Amblemi